Mercan Şehitleri Savaş Geleneğimizin, Başeğmezliğimizin Sürdürücüleridir!
Halkımıza,
5-6 Ağustos 2018 tarihlerinde Dersim-Mercan yaylalarında, faşist ordu güçleriyle girilen çatışmada altı yoldaşımızı daha ölümsüzler katına uğurladık. Başta Bölge Komutanlığı üyesi Taylan (Mustafa Sarıca) olmak üzere, Yusuf (İlker Tezer), Samet (Tanju Er), Yetiş (Tarık Akın), Mahir (Mehmet Keleş) ve Haydar (Zeynel Çakıl) yoldaşlar, Halk Ordusu’nun yiğit neferleri ve savaş geleneğimizin sürdürücüleri olarak, son mermilerine kadar savaşıp şehit düştüler.
Siyasal ve ekonomik açıdan kriz halinde olan Türk egemen sınıfları, çareyi halka ve onun örgütlü güçlerine karşı en azgın şekilde saldırmakta buluyor. En büyük korkuları, tıkanan sistemlerinin her geçen gün yoksullaştırdığı kitlelerin ayağa kalkması, isyan etmesidir. Çok iyi biliyorlar ki halk kitleleri bir kez ayağa kalktığında sömürü düzenleri sarsılacak, dahası kitle mücadelesi ülkemizde sürdürülen devrimci mücadeleye can suyu olacaktır.
Bu yüzden mevcut sisteme karşı halk saflarından yükselen en küçük itirazı dahi zorbalıkla bastırmaya çalışıyorlar. Diğer yandan ise halkın örgütlü güçlerine, özellikle gerilla güçlerine karşı dur durak bilmeyen askeri operasyonlar yaparak tümden tasfiye etmeye uğraşıyorlar.Vergi adı altında halktan gasp ettikleri haraçlarla yeni hapishaneler ve mahkeme binaları yapmalarının, milyarları bulan askeri harcamalarının nedeni budur. Hız kesmeyen zafer naralarının, bitirdik, bitiriyoruz propagandalarının arkasında, her geçen gün artan korkularını gizleme çabası vardır; ancak, çabaları nafiledir.
Dünyada ve ülkemizde sınıf mücadelesi zorlu ve çetin bir aşamadan geçmektedir. Sömürücü egemen sınıflar, kaybetme korkusuyla sarsılıp, saldırganlaştıkça; bizlerin üzerine düşen görev, çok daha fazla artmakta; devrim mücadelesi, daha fazla ısrar, irade ve özveri istemektedir. Sınıf mücadelesinin çetin yolları, çok daha çetin ve zorlu bir yürüyüşle aşılacaktır.
Başta Bölge Komutanlığı üyesi Taylan yoldaşımız olmak üzere şehit düşen yoldaşlarımız, sürecin görevlerini omuzlayarak yürünen zorlu yolun öncü militanları oldular.
5-6 Ağustos tarihlerinde Mercan’da ortaya konan teslim alınamaz duruş, yoldaşça dayanışma ve direniş iradesi, düşmanın her türlü propagandasının nasıl bir zırva olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Ne öve öve bitiremedikleri askeri teknikleri ne de profesyonelleşmiş kelle avcısı sürüleri, egemenleri kendilerini bekleyen sondan kurtaramayacaktır. Halkımızın kurtuluş mücadelesini kanla ve zorbalıkla bastırmak isteyenler, vakit geldiğinde döktükleri kanda boğulacaktır. Zira bizler biliyoruz ki gerçekten yıkılmayan tek kale kitlelerdir. Partimiz önderliğinde savaşan Halk Ordusu, öz suyunu kitlelerden almış, halkın kurtuluş mücadelesinin bağrında var olmuş ve olmaktadır. Şehit yoldaşlarımızın ortaya koyduğu özveri ve feda ruhu, özünü buradan almaktadır. Ve geride kalanlar, bu bilinçle onlardan devraldıkları bayrağı onurla dalgalandıracaktır.
Ödenen bedel büyüktür. Fakat kimse yılgınlık göstermemeli, düşmana gereğinden fazla değer vermemelidir. Yürüttüğümüz mücadele, bedellerle büyümüştür ve biliyoruz ki yeni bedeller isteyecektir. Andımız, bu bedeli ödemekte tereddüt göstermeyeceğimiz üzerinedir. Ve ilan ediyoruz ki düşman er geç halka karşı işlediği suçların, zulmün ve dökülen kanın hesabını verecektir. Unutmayacak, affetmeyeceğiz. Anılarını ve ideallerini halk savaşımızda yaşatacağız.
5-6 AĞUSTOS ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR!
YAŞASIN HALK SAVAŞI!
YAŞASIN PARTİMİZ TKP/ML ÖNDERLİĞİNDE SAVAŞAN TİKKO VE TMLGB!
TKP/ML Dersim Parti Komitesi
Ağustos 2018
